Hemşirelik Mesleğine Katkıda Bulunanlar

Dr. Besim Ömer (Akalın, 1863-1940)

Yaşamını kadınlarla çocuklara adadı. Bir askeri hekimdi. Fakat askerlikle hiç ilgisi olmayan bir alanda uzmanlaşıp jinekolog oldu. Yurdumuza modern jinekolojinin esaslarını getirdi.

1891 de eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul'da Mektebi Tıbbiye'i Şahane'de fenn-i vilade (obstetrik) hocalığına getirildi. 1892 de viladethane (doğumevi) açtı. Yurdumuzun ilk doğum kliniği olan viladethanede, tıp öğrencileri ve ebeler pratik yapmaya başladı.

M. Nziamemeddin ile Prof. Luteau'dan Emrez'ı Nisa (Kadın Hastalıkları, İstanbul 1314) adıyla çevirdiği eser Türkçe yayınlanmış ilk modern jinekoloji kitabıdır.

1895 de Askeri Tıbbiyeye bağlı olarak faaliyet gösteren Ebe Mektebi Müdürlüğüne getirildiğinde, programa anatomi ve fizyoloji derslerini koydurttu.

İstanbul'da Lohusalık humması (albastı) hastalığının yaygınlığı dikkati çekince, İstanbul'daki bütün ebelerin polis marifetiyle altı ay Tıbbiyeye davam ettirdi. Böylece kadınların tedavilerinin dikkatli yapılmasını sağladı.
1908 de Kadırgada eğitime başlayan Ezcacı, Dişçi, Kaabile(ebe) ve Hastabakıcı Kadınlar mektebinin öğrencileri derslerini uzun yıllar Besim Ömer Paşa’dan aldılar. 1914 yılında Tıp fakültesi Reisi (dekan) seçildi. İstanbul Darülfünunu'nun ilk rektörü olarak görev yaptı.

Çocuk hekimliğinin yurdumuzda kurucusudur. Himaye-i Etfal Cemiyeti (Çocuk Esirgeme Kurumu) 1917 yılında onun teşebbüs ve teşviki ile kurulmuştur. Bu kurum yine kendisinin çabalarıyla uluslararası örgüte kabul edilmiştir.

Kızılayın (Hilal-i Ahmer Cemiyeti) kuruluş ve gelişmesinde büyük emeği vardır. Yurdumuzda hemşirelik eğitiminini başlatarak hemşirelik mesleğinin temelini atmıştır. Balkan savaşlarında ve 1. Dünya Savaşı sırasında İstanbul'a gönderilen çok sayıda yaralıya bakacak tek bir hemşire yokken Hilal'i Ahmer Cemiyeti'nde İstanbullu hanımlara hastabakıcılık dersleri vermiştir. Bu hanımlar yaralılara bakmışlardır. Bundan sonra yıllarca bıkmadan usanmadan bir hemşirelik okulu kurmak için uğraşmış. 1925 yılında Hilal'i Ahmer Hastabakıcı Mektebinin (Kızılay Özel Hemşirelik Koleji) kurulmasına öncülük etmiştir. Yayınları ile Hemşirelik mesleğini yüceltmiş ve pek çok genç hanımın bu mesleğe yönelmesini sağlamıştır.

Kadınların hekimlerce muayenesinin bile hoş karşılanmadığı bir dönemde çağdaş kadın -doğum hekimliğini, ana çocuk sağlığını koruyucu önlemleri ve uygulamaları yılmadan savunarak yayanlarıyla geniş kitlelere ulaştırmaya çalıştı. Ayrıca branşı ile ilgili Fransızca kitapları Türkçeye çevirip yayınlayarak tıp literatürünün oluşmasına katkıda bulundu (1).

Prof. İhsan Doğramacı

İhsan Doğramacı, o zamanlar Osmanlı İmparatorluğu'nun parçası olan Kuzey Irak'ta, Erbil'de doğdu.

1947 yılında ailesiyle birlikte Ankara'ya yerleşti. Amerika'da incelediği kâr amacı gütmeyen özel yükseköğretim kurumlarına benzer yapıdaki üniversitelerin Türkiye'de oluşturulmasını daha o yıllarda planlamaya başladı.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde hızlı bir mesleki ve akademik gelişme göstererek 1955 yılında pediatri profesörü unvanını aldı. Aynı yıl, Ankara'nın yoksul bir semtinde Ankara Üniversitesine bağlı Çocuk Sağlığı Enstitüsünü kurdu. 1961 yılına kadar bu enstitüye Türkiye'nin ilk Hemşirelik, Beslenme ve Diyetetik, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon ve Tıbbi Teknoloji Yüksekokullarını ekledi.

Ardından, aynı üniversitede ikinci bir tıp fakültesi olarak Hacettepe Tıp ve Sağlık Bilimleri Fakültesini ve Diş Hekimliği Yüksekokulunu kurma çalışmalarına başladı.

1980 yılında, Türkiye'deki yükseköğretim sistemini düzenleyecek yeni bir yasanın hazırlıklarına danışmanlık yapmak üzere Türkiye'den davet aldı.

Onun yükseköğretim reformu önerileri arasında, doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlı bir Yükseköğretim Kurulunun oluşturulması da bulunuyordu. İhsan Doğramacı, 1981 yılı sonunda bu kurulun ilk başkanı olarak atandı ve 1992'ye kadar bu görevi sürdürdü.

Vakıflar tarafından kâr amacı gütmeyen yükseköğretim kurumlarının açılabilmesi, 1982 Anayasası'yla hükme bağlandı. Doğramacı, 1984'te, ülkedeki vakıf üniversitelerinin ilki olan Bilkent Üniversitesini kurdu ve üniversitenin Mütevelli Heyeti başkanı oldu.

İhsan Doğramacı, 1946'da henüz 31 yaşındayken Dünya Sağlık Örgütünün kuruluşunda görev alma ve örgütün Anayasası'nı imzalama şansına sahip olmuştur. Türkiye'ye dönüşünün ardından, Dünya Sağlık Örgütü kendisinden dünyanın çeşitli bölgelerinde yeni tıp ve sağlık bilimleri okullarının kuruluşu ile ilgili danışmanlık yapmasını istemiştir. Doğramacı, Kanada Quebec'te Sherbrooke Üniversitesine, Güney Amerika Brezilya'da Brasilia Üniversitesine, Afrika Nijerya'da Ife'ye ve Kamerun'da Yaunde'ye bizzat giderek buralarda tıp merkezlerinin ve okullarının kurulmasına öncülük etmiştir.

Yaklaşık yüzyıllık hayatı, çocuklara, gençlere ve tüm insanlığa hizmet aşkıyla geçmiştir. İdeallerine erişmek yolunda önüne çıkan engellere karşı büyük mücadeleler vermiştir. İhsan Doğramacı, sadece Türkiye'ye değil dünyanın pek çok ülkesine verdiği hizmet ve sunduğu katkılarla, sağlık, eğitim ve bilim için yarattığı kurumlarla daima hatırlanacaktır (2,3).

Kaynaklar 

  1. Yıldırım, N. (2014). Savaşlardan Modern Hastanelere Türkiye'de Hemşirelik Tarihi. Vehbi Koç Vakfı, Ofset Yayınevi 1. baskı, İstanbul, s. 287-289.
  2. http://www.bilkent.edu.tr/hocabey/ozgecmis.html, Erişim tarihi 21.02.2019
  3. https://www.biyografi.net.tr/ihsan-dogramaci-kimdir/ Erişim tarihi 21.02.2019

2020 - Acıbadem Hemşirelik - Tüm Hakları Saklıdır.