Onkoloji Hemşireliği: Hayatın İçinden Bir Yolculuk

2006 yılında Zübeyde Hanım Sağlık Yüksekokulundan mezun oldum. Mezuniyetimin ardından özel bir hastanenin Onkoloji-Hematoloji servisinde göreve başladım. Meslek hayatıma başlamadan önce onkoloji alanında çalışacağımı hiç düşünmemiştim. Ancak bugün geriye dönüp baktığımda, 19 yılı geride bırakmış biri olarak, bu alanın bana yalnızca bir meslek değil, bambaşka bir yaşam biçimi sunduğunu görüyorum.

Onkoloji Hemşireliği, insana hayatın değerini her gün yeniden hatırlatan, derin bir sabır ve güçlü bir iletişim gerektiren özel bir alan. Kemoterapi ünitesine gelen her hastanın dünyası, yaşama tutunma çabası ve hikâyesi çok kıymetli. Onlarla kurduğumuz bağ, zamanla yalnızca tedavi sürecini değil, insanı insan yapan en derin duyguları da kapsayan bir yol arkadaşlığına dönüşüyor. Bu süreçte yalnızca ilaç uygulamıyor ya da tedaviye eşlik etmiyoruz; umut, güven ve insana dair sıcak bir iletişim de sunuyoruz. Çünkü çoğu zaman bir gülümseme, sabırla dinlenen bir sohbet veya kalpten edilen kısa bir cümle, tedavinin en güçlü destekçisi haline geliyor.

Meslek hayatım boyunca birçok hasta ile yollarımız kesişti. Bunlardan biri, benim için unutulmaz bir iz bırakan pandemi döneminde tanıştığımız, beyin metastazlı akciğer kanseri tanısı ile tedavi gören değerli bir hastamdı. Her tedavi seansında yalnızca bir hasta değil, adeta bir yol arkadaşı gibiydi. Sohbetlerimizde bizlere hayata dair öğütler verir, moral ve huzur aşılar, “Hayat her şartta zor, özellikle kadınlar için; ama direnmekten asla vazgeçmeyin” derdi. Onun bu sözleri, yalnızca kendi mücadelesini değil, aynı zamanda biz hemşirelere olan güvenini ve kurduğumuz iletişimin gücünü de yansıtıyordu. Bugün bile bu cümleler, bana meslek hayatımda yol gösteren bir pusula olmaya devam ediyor.

Onkoloji hemşireliği bana sabrı, insan ruhunun gücünü, güvene dayalı iletişimin iyileştirici etkisini ve yaşamın en kırılgan anlarında bile umudun varlığını öğretti. Hastalarla kurduğumuz bağ, bize yalnızca onların tedavi süreçlerine eşlik etme fırsatı değil, aynı zamanda birbirimize hayat dersi verme ayrıcalığını da sunuyor.

Bugün mesleğe yeni adım atan genç meslektaşlarıma söylemek istediğim tek şey; her hastayı yalnızca bir tedavi sürecinin parçası olarak değil, bir hayat hikâyesinin kahramanı olarak görmeleridir. Çünkü biz hemşireler, onların yolculuğuna eşlik eden en önemli tanıkları ve en güvenilir iletişim köprüleriyiz…

Seval KÜTÜKÖZÜ

Acıbadem Adana Hastanesi

Onkoloji Vaka Yönetici Hemşiresi

 

2020 - Acıbadem Hemşirelik - Tüm Hakları Saklıdır.