Obez Hastalarda Sık Görülen Ruhsal Ve Davranışsal Bozukluklar

Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Vücudun aşırı yağlanması ile oluşan “obezite”, vücutta kalp damar hastalıkları başta olmak üzere birçok rahatsızlığa yol açmaktadır. Obezite fiziksel zararların yanı sıra insan ruh sağlığını da olumsuz olarak etkilemektedir. Obezite sıklıkla depresyona ve diğer psikiyatrik bozukluklara yol açmaktadır.

Obezite ile psikopatoloji arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmalarda normal vücut ağırlığına sahip olanlara göre obez hastalarda daha düşük benlik değeri, özellikle depresyon, kaygı bozuklukları (sosyal fobi, obsesif kompulsif bozukluk), cinsel işlev bozuklukları, uyku bozuklukları ve kişilik bozuklukları olduğu saptanmıştır. Obezite ile benlik değerinin azalması arasında doğrusal bir ilişki olduğuna dair araştırmalar vardır.

Özdel ve arkadaşlarının obez kadınlar üzerinde yaptığı bir çalışmada psikiyatrik bozukluk oranları obez grupta %60 (s=33), kontrol grubunda %9.1 (s=5) olarak saptandı. Obez grupta psikiyatrik bozukluk sıklığı kontrol grubuna göre yüksek bulundu. Obez kadınlarda en sık görülen tanılar sırasıyla depresif bozukluklar, anksiyete bozuklukları, komorbid depresyon/anksiyete bozuklukluğu, yeme bozuklukları, somatoform bozukluklar, komorbid somatoform bozukluk + anksiyete bozukluğu olarak belirtildi. Obez grupta anksiyete bozuklukları 2. en sık görülen tanı grubuydu. Bu tanılar sıklık sırasına göre fobik bozukluk (sosyal fobi ve basit fobi) (s=6 %10.9), yaygın anksiyete bozukluğu (s=3 %5.5), panik bozukluk (s=3 %5.5), obsesif kompulsif bozukluk (s=2 %3.6), posttravmatik stress bozukluğu (s=1 %1.8) olarak belirtildi.

Bağlanma kuramı bireylerin kişilerarası ilişkilerini açıklayan bir kuramdır ve bu kurama göre bağlanma şekli kendine güvenle ilişkilidir. Obezite rahatsızlığı olan bireylerle yapılan araştırmalarda güvensiz bağlanma puanları daha yüksek çıkmıştır. Bu kişiler arasında güvensiz bağlananlar ise güvenli bağlananlara göre daha çok kilo ile uğraşı olan, düşük kendilik değerine sahip, yetersizlik ve işe yaramazlık duygularını yoğun şekilde yaşayan ve diğerleri tarafından reddedilmeye duyarlı kişilerdir. Güvensiz bağlanmanın sonucu olarak çocuk ya da yetişkin, bireyselleşmesi gerektiğinin farkına varamaz ve kendi kişisel değerini ve sevilebilirliğini sorgular. Kişisel yetersizlikle başa çıkma isteği, yeme davranışıyla ilgili katı bir tutuma dönüşebilir. Bu açıdan “diyet yapmak ve kilo vermek” gücü ve kontrolü yeniden kazanmaya, kişinin kendisini en azından dış görünüş olarak yeniden tanımlamasına olanak sağlama işlevini görebilir.

Obezitenin tedavisinde birçok yöntem uygulanmaktadır. Bu yöntemlerden biri olan bariatrik cerrahi psikolojik ve emosyonel problemlerin çözülmesine yardımcı olabilir, fakat kilo kaybı her zaman tüm sıkıntıların giderileceği anlamına gelmez. Hasta psikologla görüşerek ameliyata psikolojik olarak da hazırlanmalıdır. Obezite cerrahisinden sonra gelişebilecek en sık problemler şunlardır;

  1. Hastalar az miktarda ve düşük kalorili yiyecekler yemeye teşvik edildikleri ve eski yeme alışkanlıklarını terk etmek zorunda kaldıkları için kendilerini kısıtlanmış hissedebilirler ve bu durum depresyonu
  2. Yemek kısıtlamalar ve yetersiz beslenme sonucu vitamin eksiklikleri, hipoglisemi, istem dışı kusma görülebilir. Bu da vücut direncini kırabileceği gibi ve hastaların kendini güçsüz hissetmelerine sebep olabilir.
  3. Ameliyat öncesi varolan yeme bozuklukları yeniden ortaya çıkabilir. Hastanın istediği kadar yiyememesi ve sürekli kendini kısıtlaması sonucu dürtüsel yeme atakları, tıkınırcasına yeme bozukluğu ve gece yeme sendromu gelişebilir. Bu da ameliyatın istenen sonuçlarına ulaşmayı güçleştirir.
  4. Hastalar yemekle olan ilişkilerinin azalması sonucu oluşan duygusal boşluğu tamamlamak için çeşitli bağımlılıklar (alkol ve madde gibi) geliştirebilirler.
  5. Obezite cerrahisinden ilişkiler de etkilenebilir. Hastanın değişen beden algısı ile kendine güveni artar ve yakın çevresiyle ilişkileri güçlenir, ancak bazen hastadaki değişimlere eşi ya da partneri uyum sağlayamayabilir ve ilişkilerindeki denge bozulabilir.
  6. Hastalar aşırı kilo kaybı ile meydana gelenderi sarkmalarından şikâyetçi Bu durum bazen depresyona yol açar.

Obezite tedavisi üzerinde etkili olan terapi yaklaşımlarından biri “bilişsel-davranışçı terapi”dir. Bu terapide, hastaların çevresel uyarıları ve açlık duyumlarını hatalı yorumladıkları ve bunun rahatsız edici duygulara ve ardından yeme davranışına yol açtığı düşünülür. Bilişsel yeniden yapılandırma yöntemleri kullanılarak yemek ve diyetle ilgili işlevsel olmayan düşünceler, negatif duygular, motivasyon bozucu tutumlar ve bunlarla ilişkili mantık hataları tanımlanabilir. Böylece kişiye daha sağlıklı ve akılcı düşünme, daha iyi hissetme ve daha sağlıklı başa çıkma davranışı kazandırılmış olur. Bu yaklaşımın uygulandığı, obezite tedavisinde bireysel psikoterapiler ve grup terapilerinde etkililiğin yüksek olduğu saptanmıştır. Bilişsel davranışçı terapi ile obezitenin yol açtığı psikolojik rahatsızlıkların tedavi edilmesi mümkündür.

KAYNAKLAR

  1. Babayiğit Z, Alçalar N, Bahadır G. Obez kadınlarda tıkanırcasına yeme bozukluğunun psikopatoloji ve bilişsel açıdan incelenmesi. Turkiye Klinikleri J Med Sci 2013; 33:1077-1087.
  2. Özdel O, Sözeri Varma G, Fenkçi S, Değirmenci T, Karadağ F, Oğuzhanoğlu Kalkan N, Ateşçi Obez kadınlarda psikiyatrik tanı sıklığı. Klinik Psikiyatri Dergisi 2011; 14:210-217.
  3. Eren İ, Erdi Ö. Obez hastalarda psikiyatrik bozuklukların sıklığı. Klinik Psikiyatri Dergisi 2003; 6:152-157.
  4. Kahraman SM, Güriz SO, Özdel K. Yetişkinlerde obezite: Biyolojik ve psikolojik tedaviler için genel bir gözden geçirme. Klinik Psikiyatri Dergisi 2014;17:28-40.
  5. Tindle HA, Omalu B, Courcoulas A, Marcus M, Hammers J, Kuller LH. Risk of suicide after long-term follow-up from bariatric surgery. Am J Med 2010; 123:1036-1042.
  6. Bauchowitz AU, Gonder-Frederick LA, Olbrisch ME, Azarbad L, Ryee MY, Woodson M et al. Psychosocial evaluation of bariatric surgery candidates: a survey of present practices. Psychosom Med 2005; 67:825-832.
  7. Sevinçer GM, Çoşkun H, Konuk N, Bozkurt S. Bariatrik cerrahinin psikiyatrik ve psikososyal yönleri. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar 2014;6(1):32-44.
  8. American Society for Metabolic and Bariatric Surgery Public/Professional Education Committee. Bariatric surgery: postoperative concerns. revised Feb 27, 2008. accessed at http:// asbs.org/html/pdf/asbs_bspc.pdf.

Hazırlayan: Gözde Karabulut

Acıbadem Taksim Hastanesi

Yatan Hasta Katı Hemşiresi

Hazırlanma Tarihi: 03.08.2018

  • Paylaş

Önceki Yazı Tüberküloz ve Direnç
Sonraki Yazı Obezitenin Patofizyolojisi

Yorumlar

Yorum Bırak

2020 - Acıbadem Hemşirelik - Tüm Hakları Saklıdır.