Yoğun Bakım Hastalarında Gelişen Deliryumun İncelenmesi

 Deliryum bebek ağlaması gibidir. Nerede hata yaptığın konusunda fikrin yoktur. Bebeklerin tek bir iletişim yolu vardır: O da ağlamak. Onunla ilgilen ve sorunun nerede olduğunu araştır.” Prof. Rosemary S Browne (1)

Deliryum beyni direkt veya indirekt olarak etkileyen, sıklıkla akut hastalık nedeniyle hastaneye yatan hastalarda ve özellikle yoğun bakım yatışlarında 72 saat sonra görülen nöropsikiyatrik bir hastalık olup, yaşlılarda görülme riski daha fazladır (2,3,4,5).Deliryum tek başına bir hastalık olmayıp akut döneminde bilinç, algılama ve oryantasyon bozukluğu ile yönelim, hafıza, düşünme, uyku-uyanıklık durum bozukluğu ve davranış değişiklikleri ile karakterizedir (3,6). Klinik olarak dalgalanmalar, bilinç bulanıklığı ve sislilik durumu olmasına rağmen geri dönüştürülebilir bir fonksiyon bozukluğudur (3).Gelişimini kolaylaştırıcı faktörler arasında yaşlılık, bilişsel gerilik, engellilik, duyusal bozukluklar, çevresel faktörler, fiziki faktörler, baş etme mekanizmalarının farklı olması, sistemik hastalıklar ve bu hastalıkların seyri, kullanılan ilaçlar, hipoksi,  kalp damar cerrahisi gibi ameliyatlarda fazla kan ve sıvı replasmanı yapılması, oksidasyon, glukokortikoidler, enfeksiyon gibi durumların yanında sosyal özellikler, yoğun bakıma yatış sonrası korku, alkolün kötüye kullanımı, depresyon,uyku bozukluğu, aile bireyleriyle görüşememe, COVİD-19 pandemisi döneminde hastaların izole edilmesi ve komorbidite olarak örnekler verilebilir (3,4,5,7,8,9). Bu faktörlerle beraber deliryum hastalarda psikomotor aktiviteye göre hiperaktif, hipoaktif ve mikst tip olarak üç farklı klinik tabloya neden olmaktadır.

Hiperaktif tip: Madde yoksunlukları, ilaç zehirlenmeleri ve antikolinerjik ajanlar beyindeki nörotransmitterleri etkileyerek hiperaktif deliryuma sebep olmaktadır (10).Bu tipteki hastalar dış uyaranlardan fazla etkilenen, heyecanlı, gergin, uyku sorunu yaşayan, ajite, anksiyete düzeyi yüksek ve huzursuz kişilerdir. Bireyler halüsinasyonlar ve sanrılar ile kendini gösteren, kavgacı, işbirlikçi olmayan davranışlar göstermektedir. Tıbbi ekipmanlarını çıkarmaya çalışabilir veya bulundukları ortamdan uzaklaşmak istedikleri için kendisine ve etrafına zarar verebilirler, bu nedenle hasta başında araç ve gereçler bulundurulmamalıdır. Aynı zamanda bu durum düşme risklerini artırır (3,6,8,11).

Hipoaktif tip: Kliniği kötü seyreden hastalarda enfeksiyon, hiperglisemi, hipoksemi, hipotermi, böbrek ve karaciğer yetmezliğinin eşlik ettiği organ yetmezlikleri gibi durumların hipoaktif deliryuma sık sebep olduğu gözlenmektedir (3,6,11). Hipoaktif tip deliryumda hastalar apatik, laterjik, konfüze ve sedatize durumda olup, gündüz uykusu artmış, iştahsız, oral alımı bozulmuş ve davranışsal özelliklerinin azalması nedeniyle depresif olarak görülmektedirler. Hipoaktif deliryumun depresyon ile karıştırıldığı ve halisünasyon görülmediği için fark edilmesi daha zor olmaktadır (3,6,11).

Mikst tip: Hiperaktif ve hipoaktif dönemlerin dalgalanmalar halinde görüldüğü deliryum tablosudur (3,6).

Yukarıda belirtilen üç deliryum tipine ek olarak bazı hastalarda sadece deliryumun bilişsel özelliklerini taşıyan  “motor semptomu olmayan deliryum” şeklinde adlandırılan tipi de mevcuttur (6).

Yoğun bakım üniteleri (YBÜ) akut veya kronik hastalıkların seyrinin kötüleştiği, organ yetmezliği olan, yaşam fonksiyonları bozulmuş, ileri derece yaşam desteğine ihtiyaç duyan hastaların takip, tedavi ve bakım ihtiyaçlarının sağlandığı, yüksek donanımlı, yerleşim şekli ve hasta bakımı açısından ayrıcalıklı alanlardır (4,6,12). YBÜ’de öncelikli olarak yaşamsal fonksiyonların iyileştirilmesi ön planda tutulduğu için hastanın maruz kaldığı fiziksel, psiko-sosyal ve çevresel stres kaynaklarından dolayı meydana gelen yüksek mortalite ve morbidite ile ilişkili olan deliryum tablosu göz ardı edilmektedir (4,6,12). Bu bölümde gürültü gibi küçük bir uyaran bile hastaların deliryum tablosuna girmesine neden olmakla birlikte, 36-48 saat arasında meydana gelen deliryum ise yine 36-72 saat arasında kendiliğinden ortadan kalkmakta ya da süreç 2 aya kadar uzayabilmektedir (13,14). Yapılan bir çalışmada hastaların kalp damar cerrahisi operasyonu sonrası yoğun bakım yatışlarının ve mekanik ventilatör sürelerinin uzaması nedeniyle deliryum görülme insidansı % 13,3 olarak bulunmuştur (8). Başka bir araştırmada da kalp damar cerrahisinde ileri yaştaki bireylerde bulunan diğer risk faktörlerinin deliryum insidansının arttırdığı görülmüştür (15).

Deliryum tedavisinde en etkili tedavi yöntemi öncelikli olarak hastada altta yatan etyolojiyi düzeltmektir. Ajite olan hastalarda tedavi grupları farmakolojik ve non-farmakolojik tedavi olarak gruplandırılmaktadır.

Farmokolojik tedavi yöntemleri öncelikli olarak ajite deliryum tablosu olan, fiziksel travma riski olan ve diğer önlemlere yanıt vermeyen hastalarda kullanılmaktadır. Hastaya oksijen tedavisi verilmesi, yeterli hidrasyonun sağlanması, antipsikotikler, hafif sedasyon amaçlı benzodiazepin, analjezikler, haloperidol, olanzapin, risperidon gibi tedavi yöntemleri uygulanmaktadır (3,11,14,16).

Farmakolojik olmayan tedavi yöntemlerinden; hastaya zaman ve mekan oryantasyonu sağlanmalı, görsel ve işitsel cihaz kullanımı mevcut ise hastaya verilmeli, bireye aralıklı olarak tarih ve saat bilgisi verilmeli, hastanın duygu ve düşünceleri rahatlıkla ifade etmesi için diyalog kurulmalı, hastanın beslenme ve boşaltım düzeni uyku düzenini bozmayacak şekilde düzenlenmeli, görsel ve işitsel uyaranlar en aza indirilmeli, odanın ışıklandırması azaltılmalı, psikososyal destek sağlanmalı, erken mobilizasyonun sağlanmalı, gerekmediği sürece hastaya invaziv girişimlerden kaçınılmalı, YBÜ’de ise hastanın günlük rutinleri bozulmamalı, hasta odası hemşire bankosuna yakın olmalı, göz bandı ve kulak tıkacı kullanımı ile uykuya geçiş süreleri kısaltılmalı, entübe hastaların erken ekstübasyonu sağlanmalı, ortam ısısı düşük tutulmalı, hasta güvenliğini sağlamak için yatak kenarlıkları kaldırılmalıdır (1,2,3,8,10,11,14,16,17).

Yapılan çalışmalarda YBÜ’lerindeki hastaların hipoaktif tip deliryum tablosunda oldukları, YBÜ’leri dışındakilerin ise en sık hiperaktif tip deliryum tablosunda oldukları saptanmıştır. Ayrıca ayrıca mikst tip hastalarda, gündüz hipoaktif tip; gece hiperaktif tip deliryum tablosunun yaşandığını gösteren bilgiler de mevcuttur (1,3,11).

Yoğun bakımlarda; gürültü, ışık, pencere, duvar resimleri, yüksek alarmlı tıbbi cihazlar, uyku esnasında televizyonun açık olması gibi uyaranlar nedeniyle deliryum görülme oranının yüksek olmasına bağlı hastaların yatış süresinin uzaması bakım maliyetinin artmasına, taburculuk sonrası işlevsel bozukluğuna ve bağımlılık düzeylerinin artmasına neden olmaktadır. Bu nedenle tamamen karanlık olmayan, loş, sessiz odalar ayarlanmalı, gündüz yeterli ışık sağlanmalı, gece ışık azaltılmalı, uyku öncesinde varsa duvar resimlerinin,  çiçeklerin kaldırılması ve televizyonun kapatılması algı bozukluklarının oluşmasını önlemektedir. Hastanın kendi kendini oryante edebilmesi için saat, sevdiği fotoğraflar, tanıdığı eşyalar ve yakınlarının ziyaretinin sağlanması önemlidir. Bu sebeple bu birimlerde çalışan hekim ve hemşirelerin konu ile ilgili farkındalıklarını arttırması, doğru değerlendirme yaparak erken tanı konulmasını sağlaması ve hastalığın yönetiminde etkili ve yeterli olması gerekmektedir (1,6,9,11,18).

Yapılan araştırmalar, yoğun bakım ünitelerinde yapılan hemşirelik müdahaleleri ile deliryum görülme sıklığının ve deliryuma bağlı olumsuz sonuçların azaltılabileceğine dair güçlü kanıtlar göstermektedir (11).

Önlenebilir hastalık olarak karşımıza çıkan deliryum tablosunun erken tespit edilmesinde ilk adım uygun ölçeklerin kullanılarak hastanın değerlendirilmesidir. YBÜ hemşirelerinin deliryuma neden olan faktörleri tanımlamaları da çok önemlidir (1,2).NEECHAM (Confusion Scale The Neelon and Champagne Confusion Scale Neelon ve ChampagneKonfüzyon Skalası) Konfüzyon Ölçeği, Hemşirelik Deliryum Tarama Skalası (NuDES), Richmond Ajitasyon ve Sedasyon Skalası (RASS), Konfüzyon Değerlendirme Yöntemi (CAM), Yoğun Bakımda Konfüzyon Değerlendirme Ölçeği (The Confusion Assessment Method for the Intensive Care Unit, CAM-ICU), Yoğun Bakım Deliryum Tarama Kontrol Listesi (Intensive Care Delirium Screening Checklist-ICDSC)  gibi araçlar en sık kullanılmakta olan ölçekler arasındadır (17,19).

KAYNAKLAR

  1. Birge, Ö. A, Aydın, T.H. Yoğun Bakım Ünitesinde Deliryum İzleminde Algoritma Kullanımı. 11. Ulusal Dahili ve Cerrahi Bilimler Yoğun Bakım Kongresi. Poster Bildirimleri. Sivas, 2014;65-66.
  2. Aslangül, S, Ayhan, F, Terzioğlu, C. Deliryum Yönetiminde Farmakolojik Olmayan Hemşirelik Yaklaşımlarının Değerlendirilmesi. Mersin Üniversitesi Sağlık Bilim Dergisi, 2022; 15(2), 273-291.
  3. Anmak, H. Acil Servise Mental Durum Değişikliği İle Başvuran 65 Yaş Üstü Hastalarda 4’a’s Test (4at) Deliryum Değerlendirme Ölçeğinin Deliryum Tanısındaki Yeri. Uzmanlık Tezi, 2021, Kocaeli Üniversitesi, Kocaeli.
  4. Şahin, M. Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesinde Yatan Hastaların Algıladıkları Çevresel Stresörlerin Belirlenmesi. Yüksek Lisans Tezi, 2018, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Gaziantep.
  5. Gülbahar, M, Metin, G. Z. Covid-19 Pandemisinde Yaşlı Bireyler ve Hemşirelik Bakımı. Journal of EdutacionandResearch in Nursing. 2021;18(1), 49-53.
  6. Yılmazer, G. R. Yoğun Bakım Hemşirelerinin Deliryum Hakkındaki Farkındalıkları ve Deliryum Yönetiminin İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, 2020, Bursa Uludağ Üniversitesi, Bursa.
  7. Gökbayrak, A. R. Koroner Arter BypasGreft Cerrahisi Uygulanan Hastalarda Uyku ve Uykuyu Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, 2020, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Gaziantep.
  8. Yanık, Ç. T, Yılmaz, G.S. Kardiyovasküler Cerrahi Sonrası Yoğun Bakımda Yaşanan Sorunlar ve Hemşirelik Bakımı. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hemşirelik Dergisi. 2019; 1(2), 122-127
  9. Ulus, M, Eder, D, A. Açık Kalp Cerrahisi Sonrası Deliryumun Önlenmesi. TurkıshJournal Of CardıovascularNursıng. 2022;13(30), 43-49
  10. Özdemir, L. Yoğun Bakım Hastasında Deliryumun Yönetimi ve Hemşirenin Sorumlulukları. Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dergisi. 2014;90-98.
  11. Kılıç, G. Yoğun Bakım Hastalarında Göz Maskesi ve Kulak Tıkacı Kullanımının Deliryumu Önlemedeki Etkisi. Doktora Tezi, 2022, Başkent Üniversitesi, Ankara.
  12. Eren, Y. Sanal Hasta Ziyaretinin Koroner Arter Baypas Greft Cerrahisi Sonrası Stres Yanıta Etkisinin İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, 2023, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Gaziantep.
  13. Çelik, S, Polat, Ş, Karahan, E. Yoğun Bakım Ünitelerinde Gürültünün Fizyolojik ve Psikolojik Etkisi. Sağlık, Bakım ve Rehabilitasyon Dergisi. 2023; 2(1), 19-25.
  14. Ersoy, S, Koç, Ö, Ş, Topuz, S, Karacan, P. (Ed). Yoğun Bakım Ünitelerinde Deliryum Durumu ve Hemşirelik Bakımı. Sağlık Bilimleri Araştırması: Hemşirelik ve Ebelik-III. Özgür Press. 2023.
  15. Tomakın, N.F, Kaçmaz D.E, Alcan, O. A, Yaşlı Kardiyak Cerrahi Hastalarında Deliryum Riskini Arttıran Faktörler: Sistematik Derleme. Izmır Democracy Unıversıty Health Scıences Journal. 2020; 3(2), 157-166.
  16. Yanıklar, A.Yoğun Bakım Hastalarında Deliryumun Değerlendirmesi ve Yönetimine İlişkin Klinik Protokol Geliştirilmesi. Yüksek Lisans Tezi, (2022), İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi, İstanbul.
  17. Öz, F, Cerit, B. Koroner Yoğun Bakım Ünitesinde Yatan Hastalarda Göz Bandı ve Kulak Tıkacı Uygulamasının Uyku Kalitesi Üzerine Etkisi. Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dergisi, 2023;10(2), 119-126.
  18. Güner P, Geenen O. Atlanması kolay bir bozukluk: Deliryum. Ü.Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi 2007; 11 (1) 37-46
  19. Erbay Ö, Kelebek Girgin N. Deliryumun değerlendirilmesinde sık kullanılan ölçüm araçlarının incelenmesi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi. 2020; 46(1), 113- 121.

Uzm Hem. Pınar Tekin                                                            Hem. Yaren Özdemir

Acıbadem Bodrum Hastanesi                                                     Acıbadem Bodrum Hastanesi

Yatan Hasta Katı Sorumlu Hemşiresi                                               Klinik Eğitim Hemşiresi

Kategoriler

  • Paylaş

Önceki Yazı Meme Kanseri Hastada Kemoterapi Süreci
Sonraki Yazı Onkolojide Bitmeyen Vedalar

Yorumlar

Yorum Bırak

2020 - Acıbadem Hemşirelik - Tüm Hakları Saklıdır.