Ben Hasta Değilim ki…

Uzun yıllar acil serviste görev yaptım. Binlerce hastaya dokundum. İşimi son derece severek ve isteyerek yapıyorum. Çalıştığımız bölüm düşünüldüğünde bazen gergin, bazen duygusal anlarımız olabiliyor. Ancak mesleğimizin ve bölümümüzün gerektirdiği gibi her zaman profesyonel olarak işimizi yapmamız ve sağlam durmamız gerekiyor. Başvuran her hastamıza güven vermemiz ve onlara güç olmamız gerekiyor. Özellikle de 18 yaş ve altı çocuklara, yaşlı ve kırılgan olanlara, öğrenme güçlüğü bulunanlara, fiziksel yetersizliği bulunanlara, uyuşturucu madde kullananlara, gebe kadınlara, sınırlı eğitim almış ya da hiç eğitim almamış olanlara, sağlık kaynaklarından sınırlı derecede yararlanma hakkına sahip olan düşük ekonomik düzeyde olan kişilere ve daha nicelerine.

Her vaka, yaşanılan her olay; hepimiz için ayrı tecrübeler sağlayıp hafızamıza birşeyler katıyor. Uzun süre onkoloji hastanesinde görev yaptım. Oradaki hastaların psikolojisini hep anlamaya çalıştım. Özellikle çocuk hastalara yaklaşımın önemini hiç atlamamaya çalıştım. Konuşurken, dokunurken hep empati ile yaklaştım. Ama bazen söylenilen birkaç küçük kelime bile bize çok iyi dersler verebiliyor.

Ankara hastanemizde onkoloji birimimiz olmamasına rağmen bazı hastalarımızın muayene ve tetkik süreçleri olmaktadır. Hafta başına yeni girmiştik, sabahın ilk saatleriydi. Dünyalar güzeli dört yaşında bir kız çocuğu babası ile rutin kan tahlilleri yaptırmak için gelmişti. Lösemi tanısı alalı yaklaşık altı ay olmuştu. Genelde sabah saatlerinde geliyor, tüm ekibe günaydın demeden o alışık olduğu kan alma odasına geçmiyordu. Pazartesi günü sabah saatlerinde gelen o dünyalar güzeli yine tüm herkesi selamlayarak kan alma sedyemize oturmuştu. Babası kan alımına dayanamadığı için bekleme salonunda beklerdi. O kadar güçlüydü ki babasını kendisi yönlendirir ‘baba hadi sen git görme, üzülme’ derdi. İki kişi kan almak için hazırlık yaptık, bilgilendirmemizi yaptık. Tam kan alımı sırasında damara girdiğimde diğer arkadaşımla göz göze geldim ve Kızımızın canı acımamalı, onun hastalığı  biran önce geçmeli ve oda diğer çocuklar gibi oyunlar oynamalı, koşmalı dedim”. O an hiçbir tepki gelmedi. Tüm işlemleri tamamlayıp, montunu giydirirken geldi cevap: ‘Abi bana hasta dedin ama ben  hasta değilim, benim canımda acımaz,  ben şuanda da koşuyor oynuyorum, bu kan sadece kontrol için alındı’ dedi.

Ve ömrümün sonuna kadar bu sözleri unutamayacağım… Dört yaşında bir çocuk bana çok güzel bir ders vermişti. O an incindiğini görmek beni çok üzdü ve günlerce kendime gelemedim. Ama bazı yaşanmışlıklar hayatımıza tecrübe katıyor.

Hazırlayan: Hikmet Koçak

Acıbadem Ankara Hastanesi

Acil Servis Sorumlu Hemşiresi

Hazırlama Tarihi: 10.02.2018

  • Paylaş

Önceki Yazı Hayat Bebek
Sonraki Yazı İncinebilir Hasta Grupları

Yorumlar

Yorum Bırak

2020 - Acıbadem Hemşirelik - Tüm Hakları Saklıdır.