Diyabet ve Gebelik

Gestasyonel diabetes mellitus (GDM) ilk kez gebelikte ortaya çıkan ya da gebelik sırasında tanı konulan glukoz tolerans bozukluğudur (1,2). Gerçek insidansı tam olarak bilinmemekle birlikte literatürdeki gebe kadınların %1 – %14 arasında değişmektedir.  Literatürdeki veriler çalışmaların yapıldığı topluma ve tanı kriterlerine göre değişiklikler göstermektedir (2,3). GDM görülme sıklığını etkileyen bir başka faktör de anne yaşıdır.

25 yaş üzeri gebelerde GDM sıklığı, 25 yaş altı gebelere göre 8-10 kat daha fazladır (2,4).

Gebelikte birçok hormonun etkisi ile glikoz toleransı bozulmaktadır. Bu hormonlar arasında insan plasental laktojen (hPL), kortikotropin salgılatıcı hormon (CRH), progesteron ve büyüme hormonu sayılabilir. Gebeliğin diyabetojenik etkisi olarak adlandırılan bu durumun amacı, fetüs ve plasentaya gerekli glukoz geçişinin sağlanmasıdır. Gebelerin birçoğunda bu durum glikoz-insülin metabolizmasındaki hafif değişikliklerle sağlanabilmekteyken bir kısmında gestasyonel diyabete (GDM) yol açabilir (5).

Gebelikte diyabet, anne, fetüs ve yenidoğan metobolizmasını etkileyen önemli bir hastalıktır. İyi yönetilmemiş diyabet hem anne hem de bebek için hayatı tehdit eden komplikasyonlara neden olabilmektedir (6,7).

Tablo 1: Gestasyonel diyabete bağlı gelişebilen komplikasyonlar

Anne Fetüs Yenidoğan Çocukluk/Erişkin
Doğum travması Hiperinsülinemi Respiratuvar distres Obezite
Sezaryen oranının artışı Kardiyomiyopati Hipoglisemi Tip 2 Diyabet
Preeklampsi – HT Ölü Doğum Hipomagnezemi Metabolik sendrom
Tip 2 Diyabet Makrozomi Hiperbilirubinemi  
Metabolik Sendrom Doğum Travması Polistemi  
Polihidroamniyos Konjenital anomaliler Hipokalsemi  

Kaynak: Özkaya MO, Köse SA. Gestasyonel Diyabet: Güncel Durum. Perinatoloji Dergisi. 2014;22(2):105-109

Gestasyonel diyabet ilk olarak 1964 yılında O’Sullivan ve Mahan tarafından oral glukoz tolerans testi kriterleri belirlenerek tanımlanmıştır. Bu kriterler yıllar içerisinde Amerikan Diyabet cemiyeti ve ulusal diyabet cemiyetleri tarafından revize edilmiştir (4). Genellikle GDM için tanı ve tarama testleri gebeliğin 24–28. haftaları arasında yapılmaktadır. Gebeliğin diyabetojenik etkileri bu haftalar arasında ortaya çıkmıştır ve anne ya da bebekte görülebilecek etkileri tedavi edebilmek için yeterli süre mevcuttur (2). Gestasyonel diyabet mellltus taraması için pek çok test kullanılmaktadır. Bunlar arasında en sık kullanılanlardan birisi risk faktörlerine göre taramadır. Bu amaçla gebeliğin başlangıcında risk faktörleri belirlenerek tanı testleri uygulanır. En sık kabul edilen risk faktörleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Yaş >25
  • Beden Kitle indeksi >25 ya da >27
  • Gestasyonel diyabetin sık görüldüğü etnik köken
  • Birinci derece yakınlarında GDM ya da Tip 2 diyabet
  • Önceki gebeliklerde GDM öyküsü
  • Polikistik over sendromu
  • Hipertansiyon varlığı
  • Önceki doğumlarda makrozomik bebek
  • Çoğul gebelik.

Gestasyonel Diyabette Tarama Testleri: Taramada tek ve iki basamaklı yöntemler kullanılabilmektedir. Birçok dernek iki basamaklı yaklaşımı önerirken WHO (Dünya Sağlık Örgütü) tek basamaklı yaklaşımı önermektedir (4,8).

Tek basamaklı yaklaşım: 75 gr glukoz ile 2 saatlik Oral Glukoz Tolerans Testi (OGTT) ile tanısal test uygulanır.

İki basamaklı yaklaşım: İlk olarak 50 gr glukoz yükleme ile tarama uygulanır. Takiben 1. saat glukoz >140 mg/dl olanlarda tanısal amaçlı 100 gr glukoz ile 3 saatlik OGTT uygulanır (8).

Tablo 2: Oral glukoz tolerans testi ile GDM tanı kriterleri

Gestasyonel Diyabette Beslenme: Gestasyonel diyabetin tedavisinde birinci aşama gebenin diyetinin düzenlenmesidir. Tıbbi beslenme, metabolik kontrolün sağlanmasında en önemli etkenlerin başında gelmektedir. Tıbbi beslenme tedavisi GDM’li kadınlar için bir yaşam biçimi halini aldığında, tedavi açısından büyük katkı sağlayacaktır. GDM’li kadınların yiyeceklerle kan şekeri arasında bir bağlantı olduğunu, yiyeceklerde ne miktarda karbonhidrat, yağ ve protein olduğunu, yememeleri gereken besinlerin neler olduğunu bilmeleri, kan glukoz düzeyinin normal aralıkta tutulmasında büyük rol oynamaktadır. GDM’li kadınların tıbbi beslenme programları düzenlenirken kadınların beslenme alışkanlıkları, sosyoekonomik düzeyleri, bireysel özellikleri ve beden kitle indeksi (BKİ)  göz önüne alınmalıdır (2,3,9).

Egzersiz: GDM’ nin ve ilişkili olumsuz sağlık sonuçlarının önlenmesinde fiziksel aktivitenin rolü büyüktür. GDM gelişen kadınların günde 30 dakika yürümeleri olası komplikasyonları azaltmaktadır. Uygun ısınma hareketleri ve gevşeme teknikleriyle yapılan düzenli aerobik egzersizlerin, GDM’li kadınlarda açlık-tokluk glukozunu düşürdüğü görülmüştür (2,3,6).

Tedavi: Diyet ve egzersizin kan şekerinin düzenlenmesinde yetersiz kaldığı hastalarda insülin tedavisine geçilir. Gebelerde tedavide kristalize insülin ve NPH insülin kullanılmaktadır ve muhakkak insülin dozları hekim kontrolünde yapılmalıdır (2,6).

Diyabet ve Gebelik Hemşirelik Bakımı: Diyabeti olan kadının gebe kalmadan önce kan glikoz seviyesinin kontrolünün iyi yapılmış olması çok önemlidir. Fetusun gelişimi özellikle insüline bağımlı diyabetik gebelerde kontrol altına alınmış olmalıdır. Konsepsiyondan önce glisemik kontrolün iyi sağlanmış olması ve bunun gebelikte de devam etmiş olmasının, düşük, ölü doğum, konjenital anomali riskini ve neonatal ölüm riskini azaltacağını belirtmek gerekir. Adolesan diyabetik gebeler, planlanmamış gebeliklerden kaçınılma konusunda eğitilmelidir. Bu dönemde öncelikle kan glikoz seviyesinin normal sınırlarda tutulması konusunda kadına destek olunurken, gebeliğinde yaşayabilecekleri konusunda hazırlıklı olması sağlanmalıdır. Doğum izleminde, gebenin idrarı, şeker, aseton, preeklemsi belirtileri yönünden takip edilmelidir. Hayati bulgular yönünden fetal kalp atımları sık takip edilmelidir. Hiperglisemi ve hipoglisemi yönünden gebe takip edilmelidir. Doğum sonrası hidroamniyos ve makrozomik bebek nedeni ile gelişmiş uterus kanamaya yatkın olacağından atoni yönünden takip edilmelidir.

Sonuç olarak baktığımızda; Gebelikte Diyabetes Mellitus (DM), anne ve fetüs açısından önemli komplikasyonlar oluşturma riski taşıdığından, dikkatli ve bilinçli bir şekilde izlem gerektiren kronik bir hastalıktır. Gestasyonel diyabeti olan kadınların %15-20 si daha sonraki yaşlarda Tip 2 diyabet olmaya adaydır, kilolu kadınlarda bu oran % 60-70 yükselir. Bu nedenle gebelikte ortaya çıkan yüksek kan şekeri düzeyi doğumdan 6 hafta sonra 75 g’lık şeker yükleme testi yapılarak değerlendirilmeli ve izlenmelidir (6,7).

KAYNAKLAR

  1. Uyanıkoğlu H, İncebuyuk A, Karakaş EY. Gestasyonel diyabet taramasında 50 gram glukoz yüklemesi gerekli mi? Anadolu Kliniği 2016 Ocak; 21(1):60-63.
  2. Karakurt F, Çarlıoğlu A, Kasapoğlu B, Gümüş İİ.Gestasyonel diabetes mellitus tanı ve tedavisi. Yeni Tıp Dergisi 2009; 26:134-138.
  3. Ural A. Gestasyonel diabetes mellitus ve sağlıklı yaşam biçimi davranışları. Düzce Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi 2016; 6(2):120-127.
  4. Özkaya MO, Köse SA. Gestasyonel diyabet: Güncel durum. Perinatoloji Dergisi 2014; 22(2):105-109.
  5. Çetin C, Demir C. Gebelikte gestasyonel diyabet taraması. Arşiv Kaynak Tarama Dergisi 2015; 24(3):348-354.
  6. http://www.tdhd.org/dhd_kitab.php. Diyabet Hemşireliği Derneği Kitabı. Erişim Tarihi: 20.03.2018
  7. Aksu H, Yurtsev E. Gebelik, diyabet ve hemşirelik bakımı. Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Dergisi (2009):50-58.
  8. Öztürk FY, Altuntaş Y. Gestasyonel diabetes mellitus. Şişli Etfal Hastanesi Tıp Bülteni 2015; 49(1):1-10.
  9. Demirpençe S, Demirpençe B, Meşe T, Arslanoğlu S, Tavlı V, Çalkavur Ş, Olukman Ö, Firuzan AR. gebelik öncesi diyabeti olan ve gebelikte diyabeti gelişen anne bebeklerinde doğum sonrası komplkasyonlar ve doğuştan kalp hastalıklarının öngördürücüleri. Türk Pediatri Arşivi 2014; 49:299-306.

Hazırlayan: Fatma Oskay

Acıbadem International Hastanesi

Eğitim ve Gelişim Hemşiresi

Hazırlanma Tarihi: 26.03.2018

  • Paylaş

Önceki Yazı Sevginin Dili
Sonraki Yazı Yoğun Beslenme

Yorumlar

Yorum Bırak

2020 - Acıbadem Hemşirelik - Tüm Hakları Saklıdır.