Minik Kalplerin Minik Yuvaları

Yenidoğan Yoğun Bakım; minik kalplerin hayata tutunmaya çalıştığı ilk evreleri, ilk yuvalarıdır. Yenidoğan Yoğun Bakım hemşireleri de hem profesyonellikleri hem de şevkatli yaklaşımları ile bebeklerin bakımından sorumlu, küçük bedenlerin isteklerine tercüman olan kişilerdir.

Yenidoğan Yoğun Bakım çok ayrıcalıklı bölümler arasındadır, her bölümde olduğu gibi bilgi, tecrübe gerektiren aynı zaman da sevgiyi, anlayışı ve sabırlı olmayı elden bırakmamayı gerektiren ve en önemlisi de çocuk sahibi olmadan anne olmayı, şevkati gösterebilmeyi insana yaşatabilen yerdir. Yine bu duygularımla çalıştığım bir gündü.

Amnion sıvısı gelen, bebeğin kalp atışları yavaşlayan, endişeli ve korkulu anne adayı karşımızdaydı. Biz biliyoruz ki her bebek değerlidir ve kıymetlidir. Anne adayı “Hemşire Hanım ama bu bebek benim son şansım belki de” diyordu. Pek çok IVF denemelerine rağmen çocuk sahibi olamayan 46 yaşında anne adayı, 3 kişilik aile olma hayali, annelik duygusunu yaşama isteği… “Geç de olsa bu durumu yaşamak sevinciyle heyecanlı bir hamilelik sürecine başladım, günler aylar geçerken her şey yolunda giderken 33 haftalık oldum, şimdiyse küçücük bebeğim geliyor, ve ben bu durumla nasıl baş edeceğimi bilemiyorum, ne yapacağım” diyordu. Ben annemize tüm ameliyat öncesi hazırlıklarını yaparak, psikolojik destek verip, yanında olduğumu hissettirerek sezeryan ile doğuma hazırlamıştım. Annenin gözleri yağmur bulutları gibiydi, eli karnında ameliyat saatini birlikte beklerken ara ara gözlerinden damlalar süzülüyordu. “Ben sizin yanınızdayım” diyerek bebeğin bakım süreçlerini, emzirmenin önemini anlatarak dikkatini farklı yöne çekmeye çalışıyordum.

Ameliyat saati gelmişti, anne ile birlikte korku ve heyecan duygularını birlikte yaşayarak ameliyathaneye indik. Ameliyata ben girmiştim. Annenin elinden tutarak onu rahatlatmaya çalıştım. Bebek doğmuştu; iç çekmeleri ile birlikte burun kanatları da solunuma katılıyordu, aspire ederek oksijen desteğine başladık. 1800 gr, küçük elleriyle etrafa dokunmaya çalışıyordu. Elini tuttum “Annen çok güçlü sende güçlü olmasın” diyordum içimden. Hipotonik, 5/7 apgarla ameliyathane de ilk işlemleri yaptıktan sonra anneyi orada bırakarak hemen yoğun bakıma çıktık. Yoğun bakımda bebeği kuvöze yerleştirerek hemodinamisini takip ediyor, bir taraftan damar yolu açıyor, arkadaşlarım da ben de zamana karşı savaşıyorduk.

Hastanın eşi yoğun bakım kapısının önünde meraklı, endişeli ve korkulu gözler ile bekliyordu. Bebeğin takiplerini yapmaya devam ediyorduk. Hekim ile birlikte babaya doğum sonrası durumu ve takipleri hakkında bilgilendirmesini yaptık. Bu arada anne ameliyathaneden çıkmış bakımları bitmişti sabırsızlıkla benden gelecek haberi bekliyordu. Bir annenin umudu olmak neydi? Sevinçli mi üzüntülü mü? Karmaşık duygular içerisindeyken annenin yanında buldum kendimi. Bebeğini anlattım ona, babanın çektiği resmi göstererek “sizin sağlığınız önemli, bakımlarınız ve takiplerinize göre en kısa zamanda bebeğiniz ile buluşturacağız sizi” diyerek odadan ayrıldım. Bebeğinin emin ellerde olduğu gözlerinden anlaşılıyordu, “ben anne oldum” diyordu sevinçle, ilk sütümü sağarak bebeğine vermek istiyordu. Evet ilk buluşma; sabırla beklemişti bu anı… Bebeğine sarılması, kokusunu içine çekmesi, yüzündeki o mutluluk görmeye değerdi. Uzun bir süreçti bebeğimizin yoğun bakım serüveni. Anne sabırla, sevgiyle, bekledi bebeğini. Bebeğin inişli çıkışlı prematüre olarak dünyaya gözlerini açtığı bu süreçte, anne umudunu hiç kaybetmemişti. Her gün ziyaret edip onunla konuşup evde yaptıklarını anlatıyordu, hiç bir anı atlamıyordu.

Beklenen an gelmişti, aradan geçen 25 günün sonunda taburcu oluyordu. 2 gün bebek odasında takip ederek anne ile birbirlerine alışmalarını, bakımlarını birlikte yaparak evde bebek bakımı konusunda eğitimlerini vermiştik anneye.

Prematüre süreci zor, stresli bir süreç olmasına rağmen her an mutlu olmayı başaran hastamız her saniyenin önemini, iyi dersler çıkarmayı tekrar hatırlatmıştı hepimize. Ekipçe anneliğin ne kadar kutsal olduğunu, yaptığımız mesleğin önemini ve güzelliğini bir kez daha çok iyi anlamıştık.

Hazırlayan: Büşra GÖKŞEN

Acıbadem Kayseri Hastanesi

Yenidoğan Yoğun Bakım Hemşiresi

Hazırlanma Tarihi: 15.10.2018

  • Paylaş

Önceki Yazı Güçlü Hayatlar
Sonraki Yazı Prematüre Bebeklede Taburculuk Eğitimi

Yorumlar

Yorum Bırak

2020 - Acıbadem Hemşirelik - Tüm Hakları Saklıdır.