Amnezi – Dijital Amnezi Nedir?

AMNEZİ NEDİR?

Amnezi; uzak geçmiş, son birkaç yıl, ay, gün ya da saniye içinde sahip olduğumuz bilgi ve anıların unutulması yani hafıza kaybıdır. Amnestik sendrom olarak da bilinen amnezinin birden fazla türü vardır.

Retrograd Amnezi: Bu amnezi tipinde amneziye neden olan olaydan önceki bilgiler unutulur, yani geçmişe dönük bir amnezidir. Genellikle bu durum, yıllar önceki bilgilerin unutulması değil, daha çok olaydan kısa bir süre önce edinilen bilgilerin unutulması şeklinde görülür.

Anterograd Amnezi: Bu amnezi tipinde ise amneziye neden olan olaydan sonraki bilgiler unutulur. Olaydan sonra yeni bilgilerin öğrenilememesi, yani ileriye dönük amnezidir. Olaydan önceki bilgiler hatırlanabilir. Retrograd amneziye göre daha yaygın olarak görülür.

Geçici Global Amnezi: Geçici global (genel) amnezi ise genellikle en fazla 24 saat içinde düzelen geçici bir hafıza kaybıdır. Bu durumdaki kişi yakın zamanda olan olayları unutmasının yanı sıra yeni bilgileri belleğine kayıt edemez. Bu nedenle tekrar tekrar aynı soruları sorar ama kim olduğunu bilir ve yakınlarını tanır, sık olarak gerçekleştirdiği birçok işlevi de yerine getirebilir. Amnezi sonladığında ise yaşanan o süre hasta için kayıptır, bellekte kayıt tutulmamıştır. Daha çok orta yaş ve üstünde görülür ve nedeni iyi bilinmez, tekrarlama olasılığı düşüktür.

Travma Sonrası Amnezi: Bu amnezi bir kafa travmasının hemen ardından gelişen bir amnezi türüdür. Unutma retrograd, anterograd veya her iki amnezi türünü de içerebilir.

İnfantil (Bebeklik) Amnezi: İnfantil amnezi kişilerin erken çocukluk anılarını hatırlayamaması olarak bilinir. Hafızayı yani belleği destekleyen beynin bölgeleri gelişmekte olduğu için az sayıda kişi 3-5 yaş öncesine ait hatıralara sahiptir.

Disosiyatif/Psikojenik Amnezi: Anlamlı bir travma sonrasında gelişen bir ruh sağlığı bozukluğudur. Kişi hem travmatik olayı hem de kişisel bilgileri bloke eder, hatırlamaz.

Amnezi Belirtileri Nelerdir?

Amnezi belirtileri, amnezi nedenine bağlı olarak ortaya çıkar. Genellikle hafıza kaybı, bilinç bulanıklığı, tanıdık yüzleri ve yerleri hatırlayamama (zaman ve yer bilincinin bozulması), kişinin iyileşmesi sonrası amnezi dönemini hatırlayamaması ve konfabulasyon (bellekteki boşlukları uydurma ve yanlış bilgilerle doldurma) gibi belirtiler gözlemlenir.

Amnezi demans (bunama) değildir. Demans bir hastalık, amnezi ise bir belirtidir. İkisi birbiriyle karıştırılmamalıdır. Demans, genellikle hafıza kaybını içerir ama demans türlerinde günlük hayattaki işlevselliği sekteye uğratan bilişsel sorunlar ortaya çıkar. Örneğin; Alzheimer hastaları yemek yiyemeyebilir, tuvalet ihtiyacını tek başına gideremeyebilir.

Amnezi Neden Olur?

Amnezi nedenleri nörolojik ve fonksiyonel (psikolojik) olarak ikiye ayrılır.

Nörolojik Nedenler

Kafa Travmaları: Araba ve spor kazaları, merdivenden düşme, delici bir nesne ile yaralanma (kurşun gibi) vb.

Beyni Etkileyen Hastalıklar: Alzheimer hastalığı ve diğer demanslar, inme (felç), nöbet, beyin tümörü

Beynin İnflamatuar Hastalıkları: Beyin enfeksiyonu (ensefalit), beynin bağışıklık sistemine bağlı etkilenmesi (otoimmün ensefalit), sifilis, HIV/AIDS

Diğer Nedenler: Anoksi (beynin oksijensiz kalması), tiroid hastalıkları, kronik alkolizm,                  B1 (tiamin eksikliği – Wernicke-Korsakoff Sendromu olarak bilinir) ve B12 vitamin eksikliği,  radyasyon, bazı ilaçlar (örneğin; benzodiazepinler gibi yatıştırıcı /uyutucu ilaçlar)

Fonksiyonel (Psikolojik) Nedenler

Fonksiyonel kaynaklı amnezi nörolojik nedenlerden daha seyrek görülür. Psikiyatrik bir süreç olarak değerlendirilir. Bir beyin travması ya da hastalıkla ilgili olmayıp duygusal travma nedeniyle görülür. Bu sebeple daha çok retrograd amnezi şeklindedir. Bazı durumlarda ileri seviyede yaşanır ve kişi kendi kimliğini bile unutabilir. Bu travma şiddet içeren bir suç, cinsel veya farklı bir istismar, savaş, doğal afet ve terör saldırısı sonucu yaşanabilir.

Amnezi İçin Hangi Tıbbi Bölüme Gidilmeli?

Amnezi şüphesinde bir Nöroloji uzmanına gidilmelidir. Doktor hasta ve yakınlarıyla görüşüp ayrıntılı öykü alır, sonrasında fizik muayene ile refleksler, denge ve duyusal işlevleri kontrol eder. Sonrasında ise, geçmiş bilgilerin ne kadar hatırlandığını ve yeni verilen bilgilerin ne kadar kodlanabildiğini gözlemlemek amacı ile uygun nöropsikolojik testler, beyinde olası bir sorunu saptamak amacı ile görüntüleme (MR veya BT) ve EEG tetkiklerini ister.

Amnezi Tedavisi

Amneziye yönelik tek bir tedavi veya ilaç yoktur ancak nedene yönelik farklı yaklaşımlar vardır. Örneğin; kafa travması sonrasında gereken cerrahi ve tıbbi müdahaleler sonrasında istirahat gerekirken ve hafif aktiviteler ile düzelme görülürken ruhsal travma sonrasında psikolojik destek ve aile/yakınların ilgisi ile iyileşme elde edilebilir. Kronik alkolizm kaynaklı amnezide ise diyet, alkolden arınma ve duygusal destekle yarar sağlayabilir. Demans hastaları için ise hem ilaç hem de bilişsel destek tedavileri uygulanır. Hafıza kaybı kalıcı ise telafi için çeşitli öğrenme yöntemleri uygulanabilir. Bilişsel rehabilitasyon, anterograd amnezi olanlarda yeni becerilerin gelişmesine fayda sağlar. Ergoterapiler geçmişi hatırlamayı ve gelecekteki bilgileri daha kolay akılda tutmayı kolaylaştırabilirler. Psikoterapi de bazı amnezilerde fayda sağlayabilir. Aile desteği önemlidir. Fotoğraflar, kokular ve müzik bu noktada yardımcı olabilir. Meditasyon da önerilebilir.

AMNEZİNİN TARİHİ

1957 yılında Scoville ve Milner adlı bilim insanları H. M. adlı hastanın medial temporal lobunun amnezi ile ilişkili olduğunu keşfetti. Temporal lob beynin iki yanında bulunan hipokampusu içinde barındıran yapıdır. H.M. adlı hasta beyninin iki tarafındaki temporal lobları cerrahi olarak aldırdıktan sonra şiddetli hafıza sorunları yaşamaya başladı. H. M. gibi hastalar sayesinde bilim insanları amnezinin ve belleğin beyindeki yeri ile ilgili çok şey öğrendiler. Hipokampusun de içinde bulunduğu medial temporal lobta birçok bölge bellek için öneme sahiptir. Bu bölgeler hâlâ çalışılıyor ve mümkün olduğunca ayrıntılı bir şekilde belleğin haritası çıkarılıyor. Son yıllarda entorhinal korteks ve hipokampus arasındaki ilişkinin araştırılması Nobel ödülü almıştır. Temporal lobun dışındaki bölgelerin hasar görmesi de belleği kötü etkileyebilir. Beyin küçük özelleşmiş alanlar halinde değil, bir bütün halinde çalışır. Araştırmacılar talamusun belirli bölgelerinin hasar görmesi sonucunda da belleğin ne kadar hasar gördüğünü hala incelemektedirler.

DİJİTAL AMNEZİ

Dijital Amnezi (Digital Amnesia), “İnsanların ihtiyaç duydukları bilgiye dijital bir şekilde kolaylıkla ulaşabiliyor olduğuna inandığı anda hafızaya işlemekten vazgeçip, bilgiyi unutma eğiliminde olmaları” olarak tanımlanan bir yeni çağ semptomudur.

Dijital teknolojiler sayesinde her gün karşılaşılan bilgilerin akılda tutulmasının gerekli görülmediği bir anlayış mevcuttur. İnsanlar dijital cihazlarında bulunduklarına emin oldukları verileri akılda tutmak istememektedir. Popüler inanışın aksine, hafıza kaybı sadece yaşlanma ile ilgili değildir. Son zamanlarda yapılan araştırmalarda, teknoloji kullanımının giderek artması sonucu genç yaşta daha sık hafıza kaybı yaşandığının ve dijital iletişim araçlarının bunun nedenlerinden biri olduğu ifade edilmektedir. İnsanlar bugün akıllı telefonlarını bir ajanda, takvim ve bilgi deposu olarak kullanmaktadır. Bu cihazlar, insanların hayatlarındaki bilişsel süreci üstlenen bir biçimde görülmektedir dolasıyla insanlar verileri akılda tutmak için çaba göstermemektedir.

Kaspersky Lab’ın 2015 yılında yaptığı araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 90’ında saptanan bu semptom, Google etkisi olarak da biliniyor. Dijital amnezi, “Google etkisi” ismiyle ilk kez Betsy Sparrow tarafından 2011 yılında yayınladığı makalesinde tanımlanmış ve isimlendirilmiştir. Bu çalışma sonucu ortaya çıkan 3 önemli sonuç ise şöyledir:

  • İnsanlara genel bilgi soruları sorulduğunda, sorunun cevabını biliyor olsalar bile, bilgisayardan kontrol etme eğilimindedirler. Bu durum, cevabı bilinmeyen veya zor olan bir soru sorulduğunda gözlemlenmiştir.
  • Edinilen yeni bilginin daha sonradan ulaşılabilir olduğunu görmek, insanlarda bilgiyi hatırlamama eğilimi yaratır. Buna ek olarak, bilgiyi hatırlamaya yönelik açık bir yönlendirmenin, anımsama aşamasına önemli bir etkisinin olmadığı ortaya çıkmıştır.
  • Eğer bilgi kaydedilmişse, insanların bilginin nereye kaydedildiğini ve nereden erişebileceğini hatırlaması, bilginin kendisinin hatırlanmasından daha olasıdır. Ek olarak, insanlar genellikle ya bilginin kendisini ya da bilgiye giden yolu hatırlama eğilimindedirler. İkisinin birlikte çalıştığı durumlar çok azdır. Bu etki, bilginin kendisinin, saklandığı konumdan daha akılda kalıcı olduğu durumlarda da gözlemlenir.

Dijital amneziye yönelik bir başka alan araştırmasına göre, insanların bilgisayarları ve arama motorlarını kullanma konusundaki aşırı isteklilik ve güven hali hafıza düzeylerini etkilemektedir. Araştırma birçok kişinin bir bilgiyi ezberlemek yerine bilgisayarlara başvurma yolunu tercih ettiğini gösterdi. Birmingham Üniversitesi’nden araştırmacı Maria Wimber, bilgi arama eğiliminin “uzun süreli hafıza birikimini önlediğini” ortaya koymuştur. İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya, Belçika, Hollanda ve Lüksemburg’da yaşayan 6.000 yetişkinin hafıza alışkanlıklarının incelendiği araştırmada insanların büyük çoğunluğunun bilgiyi hatırlamak için çevrimiçi ortama yöneldiği ve bu düzeyin en yüksek görüldü ülkenin İngiltere olduğu ortaya konmuştur. Araştırmacılara göre tekrarlı biçimde ve çevrimiçi ortamda düşünülmeden pasif olarak araştırılan bilgiler insanların belleğinde kalıcı bir iz oluşturmamaktadır.

KAYNAKÇA

Hazırlayanlar

Gülin Melikoğlu

Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi, Sorumlu Hemşire

İremnur Aydın

Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi, Klinik Eğitim Hemşiresi

2020 - Acıbadem Hemşirelik - Tüm Hakları Saklıdır.