Diyabetik Ayak Bakımı

Diyabetes mellitus (DM), dünya genelinde prevelansı gittikçe artan, en önemli mortalite ve morbidite nedenleri arasında ilk sıralarda yer alan kronik metabolik bir hastalıktır (1). Kandaki glikoz seviyesinin kontrolünü sağlayan insülin hormonunun pankreasta yeterli miktarda üretilememesi veya üretilen hormonun etkili şekilde kullanılamaması sonucunda meydana gelen DM, kişilerde yaygın olarak ağız kuruluğu, pollaküri, polidipsi, polifaji, bulanık görme ve kilo kaybı gibi semptomlar ile karşımıza çıkmaktadır (2,3,4). Diyabetin dünya genelinde her yaşta prevelansının hızla artması, neden olduğu akut ve kronik komplikasyonlar ile organlarda hasar oluşturması, birey ve topluma getirdiği ekonomik ve sosyal yükler nedeniyle önemli bir sağlık sorunu olarak görülmektedir. (5,6). Uluslararası Diyabet Federasyonu 2022 yılında 463 milyon diyabet hastası olduğunu ve bu sayının 2045 yılına kadar 700 milyona ulaşacağını tahmin etmektedir (7).

Hastalığın ortak sonucu olan hiperglisemi kontrol altına alınamadığı zaman hastanın metabolizmasının farklı boyutlarda etkilenmesi ile nefropati, retinopati, nöropati gibi mikrovasküler komplikasyonların yanında, serebrovasküler hastalık, iskemik kalp hastalıkları ve periferik arter hastalığı gibi makrovasküler komplikasyonlara ve diyabetik ayak komplikasyonlarına neden olmaktadır (1,4). Diyabetik ayak ülserleri, periferik nöropati ve/veya vasküler yetersizlik sonucunda enfeksiyon bulgularının eklenmesiyle oluşan ciddi ve en sık karşılaşılan komplikasyonlardan biridir (2,6). Özellikle alt ekstremite ampütasyonlarına ve mortalitede artışa neden olması hastaların ve ailelerinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyerek tedavi maliyetlerinin de önemli oranda artmasına sebep olmaktadır (7). Diyabetli hastaların %25’ini yaşamları boyunca en az bir kez etkileyen diyabetik ayak ülserleri tüm travmatik olmayan alt ekstremite ampütasyonlarının da %85’ini oluşturmaktadır (8). Uluslararası Diyabetik Ayak Çalışma Grubuna (2016) göre dünyada her 20 saniyede diyabetik ayak nedeniyle bir bacak ampute edilmektedir (9). Sosyal Güvenlik Kurumu Medula Sistem kayıtlarına bakıldığında ise, diyabetik ayak ülseri ve enfeksiyonlarının tedavisi için 475 milyon TL harcama yapılmış olup bu tutarın kardiyovasküler ve nörolojik hastalıklara yapılan harcamaların ardından 3. sırada yer aldığı bildirilmiştir (7). Tüm bu sebeplerden dolayı diyabetli bireyin eğitimi ve diyabetik ayak gelişiminin önlenmesine yönelik çalışmalar ülkemizde ve dünya genelinde önem kazanmıştır.

Diyabetin tedavi ve kontrolünde temel amaç; bireyin öz bakım becerilerini geliştirerek glisemi kontrolünü sağlayabilmesi ve yaşam standartlarını koruyarak komplikasyonların önlenmesidir. Primer korumanın hedef olduğu diyabetik ayak bakımında diyabet ekibinin üyesi olan hemşireler koruyucu bakımın planlanarak sürdürülmesini sağlayacak en uygun kişilerdir. Diyabetli bireylerde davranış değişikliği oluşturulması, bireylerin komplikasyon gelişimi açısından izlenmesi ve bakımın sürekliliğinin sağlanması hemşirenin sorumluluklarındandır. Yapılan birçok araştırma sağlık ekibi üyeleri tarafından diyabetik ayak bakımına yönelik verilen eğitimlerin ülser gelişme oranlarını anlamlı olarak azalttığını göstermektedir. Diyabet eğitimi; genel hastalık bilgisi, akut ve kronik komplikasyonlar, bireysel kapiller glisemi ölçümü ve takibi, oral antidiyabetik ilaç ve insülin kullanımı, beslenme, fiziksel aktivite, öz bakım davranışları gibi konuları içermelidir (1,6,9).

Verilecek eğitimlerle ve basit tedbirlerle diyabetik ayak ülserlerinin önlenmesinin oluşan ülserin tedavisinden daha kolay olduğu bildirilmektedir. Eğitimlere diyabet tanısını takiben en kısa zamanda başlanmalı ve tüm diyabet hastalarına verilmesi sağlanarak belli aralıklarda tekrarlanması gerekmektedir. Bu eğitimlerde; duyusal nöropati, ülser nedenleri ve oluşum mekanizması, ayak bakımında dikkat edilmesi gerekenler, koruyucu yaklaşımlar ile travmalardan korunma yöntemlerine yer verilmelidir (10). Güncel literatür incelendiğinde diyabetik ayak bakımındaki hasta eğitiminde dikkat edilmesi gerekenler aşağıdaki gibidir.

  • Hastalar ayaklarını ve parmak aralarını günde bir kez yara oluşumu, yabancı cisim batması, tırnak yapısı değişiklikleri ve derinin genel görünümü açısında değerlendirmelidir, ayağının altını kontrol edemeyen hastaların başka birinden destek alması veya ayna kullanması önerilmelidir (11).
  • Ayak tırnakları düz şekilde kesilmeli, törpülenmeli ve kesim sırasında parmak derisinin kesilmesinden kaçınılmalıdır. Tırnaklar duştan sonra kesilmeli, görme problemi olan kişiler yakınlarından yardım almalıdır. Tırnaklarda yapısal değişim varlığı gözlenmeli sorunlu tırnaklar sürekli kontrol edilmelidir (10,12).
  • Ayaklar günlük olarak ılık su ve sabun ile yıkanmalı ardından parmak araları ıslak kalmayacak şekilde kurulanmalıdır. Günlük olarak nemlendirici bir solüsyon ile parmak araları hariç ayaklar nemlendirilmelidir. Ayrıca su sıcaklığının 37 Cº’yi geçmemesine dikkat edilmelidir (4,12).
  • Ayaklarda üşüme olması durumunda dikişsiz, pamuklu veya yünlü çoraplar tercih edilmeli, yanık riskine karşı ısıtıcı, termofor ve sıcak su torbalarının kullanımından kaçınılmalıdır. Tercih edilecek olan çorapların dolaşımı engellememesi için lastik kısmı sıkı olmamalı ve çoraplar günlük olarak değiştirilmelidir (10).
  • Ayakta travmalara bağlı yeni yaralar açılmasını önlemek amacıyla doğru ayakkabı seçimi önemlidir. Seçilen ayakkabı ayağı tam saran, önü kapalı, travmalara karşı koruyan, yumuşak derili, kalın tabanlı ve geniş burunlu olmalıdır. Aynı ayakkabı her gün giyilmemeli, yüksek topuklu ve ucu sivri ayakkabılar tercih edilmemelidir. Yeni alınan ayakkabılar için 2 haftalık alıştırma süreci sağlanmalıdır (3,4).
  • Çıplak ayakla dolaşılmamalı ve evde mutlaka terlik giyilmelidir (4).
  • Ayakkabılar giyilmeden önce içinde yabancı cisim varlığı bakımından kontrol edilmelidir (11).
  • Ayaklarda kesi, sıyrık ve yara oluşması durumunda sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekmektedir (12).
  • Diyabetli bireyin yaşam kalitesini yükseltmek ve korumak için beslenme, fiziksel aktiviteye dikkat etmesi ve düzenli sağlık kontrolünü yaptırması konusunda bilgilendirmeler yapılmalıdır (11).

ASG’de hemşireler tarafından “Diyabetik Ayak Değerlendirme ve İzlem Formu” kullanılarak diyabetli bireylerin ayak muayeneleri yapılmaktadır. Form ile hastanın risk düzeyi ve ayak muayene bulguları göz önünde bulundurularak yeniden değerlendirme sıklığı belirlenmektedir. Yara oluşmamış hastalara smartport üzerinden erişilebilen diyabetik ayak bilgi föyü temelinde eğitim planlanır. Diyabetik ayak yarası olan bireylerin yara evrelendirmesi yapıldıktan sonra tünellleşme oluşumu, koku, enfeksiyon ve ağrı varlığı değerlendirilir. Yara renginin (doku tipinin) değerlendirilmesi tedavi ve bakımın belirlenmesinde önemlidir. Uygun yara bakım yöntemi hastanın hekimi ile işbirliği yapılarak belirlenir ve ayak bakımı için girişimler planlanır. Hastanın yara bölgesi günlük olarak fotoğraflanarak yara iyileşme süreci takip edilir (13).

Diyabetik ayak sorunları önlenebilir komplikasyonlardır ve hastaların düzenli takibi ile bireylerin eğitilerek koruyucu yaşam davranışlarının kazandırılmasında hemşirelerin rolü önemlidir. Diyabetli hastalara bakım veren hemşirelerin hastalarının ayak muayenelerini rutin olarak yapmaları, ayak bakım rutinlerini öğrenmeleri, hasta ve yakınlarına doğru ayak bakım yöntemlerini öğretmeleri, hastalarını düzenli olarak izleyerek yaşam tarzı değişikliği yaratmak için hastalara ihtiyaç duyduğu eğitimleri vermeleri ve onları motive etmeleri önemli hemşirelik girişimleridir (5).

Kaynaklar

  1. Yılmaz F. 2015. Diyabet Tedavisinde ve Kontrolünde Kanıta Dayalı Hemşirelik Uygulamaları. Türkiye Klinikleri Hemşirelik Bilimleri Dergisi. 1(3).
  2. Bozkuş S, Olgun N. 2019. Diyabetik Ayak Enfeksiyonu Olan Bireylerde Watson’un İnsan Bakım Modelinin Uygulanması: Olgu Sunumu. Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemşirelik Forumu Dergisi. 11(1): 42-45.
  3. Çetinkale O, Erdost Ş. 2015. Yara Bakımı ve Tedavisi Sempozyum Dizisi. 2008; 67: 95-100.
  4. Uluslu Ş. 2015. Diyabetik Ayak Komplikasyonu Olan ve Olmayan Diyabet Hastalarının Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi. İstanbul Medipol Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi. İstanbul.
  5. Aydın H, Çelik P. 2020. Diyabetik Ayak Gelişimini Önleyici Hasta Eğitim Programının Hastaların Ayak Bakımı ile İlgili Bilgi ve Tutumlarına Etkisi. Türkiye Diyabet ve Obezite Dergisi. 2: 90-97.
  6. Bahçecik N, Orhan B. 2017. Diyabet ve Diyabetik Ayak Eğitiminde Teknoloji-Mobil Eğitim. Gazi Osman Paşa Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dergisi JAREN. 3(2):101-108.
  7. Alpar Ş, Akay Ş, Azun Z, Bayram K, Doğan Y, Erdem N, Okuroğlu G, Ulu G, Yener S. 2021. Tip 2 Diyabetli Bireylerin Ayak Bakımı Davranışlarının Değerlendirilmesi. Türkiye Klinikleri Hemşirelik Bilimleri Dergisi. 13(1): 87-95.
  8. Ayhan H, İyigün E, Koyuncu F. 2022. Diyabetik Ayak Ülseri ve Hemşirelik Konulu Yayınların Bibliyometrik Analizi. Eskişehir Med J. 3(2):212-218.
  9. Adams G, Adiewere P, Gillis R, Jiwani S, Shaw L. 2008. A Systematic Review and Meta-analysis of Patient Education in Preventing and Reducing the Incidence or Recurrence of Adult Diabetes Foot Ulcers (DFU). Heliyon Journal. (4):5
  10. Benli A. 2021. Tip II Diyabetli Bireylerde Diyabetik Ayak Eğitiminin Diyabetik Ayak Bilgi Düzeyine Etkisinin İncelenmesi. Pamukkale Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi. Denizli.
  11. Gökdeniz D. 2019. Diyabetli Bireylerde Diyabetik Ayak Bakımı Hakkındaki Bilgi Düzeyleri ve Öz Bakım Aktivitelerinin Değerlendirilmesi. Kafkas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Hemşirelik Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi. Kars.
  12. Türk Diyabet Vakfı. 2019. Diyabet Tanı ve Tedavi Rehberi.
  13. https://smartport.acibadem.com.tr/ Erişim:17 Eylül 2023.

Hazırlayan: İzel Altınbilek

Acıbadem Bodrum Hastanesi Hemşiresi

2020 - Acıbadem Hemşirelik - Tüm Hakları Saklıdır.